Hiç kimse kariyer yolunda nasıl ayakta kalınacağını onlar kadar iyi anlatamazdı

Kariyer toplantılarında onlar anlattı pırıl pırıl gençler nefes almadan dinledi….Deneyimli İletişimci İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ada Beyza Toksoy bu isimleri moderator göreviyle destekledi ve tüm gün süren toplantılarda hep birlikte gençlerin yoluna ışık tuttular.

Mehmet Reis-Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı "Sizlerle bir araya geldiğimde öğrencilik yıllarıma gidiyorum ve oldukça heyecanlanıyorum. Şu ana kadar 58 farklı kurumda öğrencilerle buluşup söyleşiler gerçekleştirdim ve çok da mutlu oldum. Her firmanın kuruluşunda ve her markanın varoluşunda farklı mücadele yükleri vardır. 66 yaşındayım, şükürler olsun işimin başındayım. Gıda sektöründe geçen yaklaşık yarım asırlık süreci 30 dakika içerisinde notlarıma bakarak konuşuyorum çünkü duygulandığım zaman ölçümü aşıyorum bu konuda disiplinli olmam gerekiyor sizin fazla vaktinizi almamak adına. Pirinç ve bakliyatın markası mı olur dediler hatta alay edenler de oldu. 42 yıl önce başlayan yerelden globale marka olma sürecine çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Bugün dünya tarım ürünleri ihracatında ilk 10'a giren Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere gibi ülkeler ve bunlara ilave edebileceğimiz İsviçre, Dubai, Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere 29 ülkeye Türkiye'de üretilen çiftçimizin emeği ve alın teri ürünleri biz Türkiye'nin bir markası olarak Dünya fiyatları üzerinde ihracatımızı gerçekleştiriyoruz. Biliyorsunuz ki ülkemizde tarımsal üretim maliyetleri çok yüksek olmasına rağmen biz uluslararası bir piyasada Türk markasının yer almasını her şeyden önce kazancın ötesinde bir gurur kaynağı olduğunu düşünüyorum.

Dilek Çapanoğlu İstanbul Akvaryum Yönetim Kurulu Üyesi Başarının büyük bir kısmı şans ama bu da sizin doğru karar verebilmenizle paralel çalışan bir şey. Hayat toz pembe değil ama olumsuz şeyler düşünmemeye çalışın. Özgüveninizin her zaman yüksek olması gerekiyor ve bunu sağlarken de donanımlı olmanız gerekiyor. Örneğin birden fazla yabancı dilinizin olması, yurt dışı deneyimi, yaptığınız iş uzmanlık gerektiren bir şeyse bu işin yüksek lisansını, doktorasını yapmak yani akademik boyutunda takip etmek gerekiyor.

Yönetici olduğumda kendime sorduğum en önemli sorulardan biri ben kendimin yöneticisi olsam yani Dilek'in yöneticisi olsam kendimi beğenir miydim? Çalıştığım insanlara vizyon yaratmayı hedefleyerek, onlara yetebilmeyi hedefleyerek yaklaşıyorum. Benim için hiç paydaşlar en az dış paydaşlar kadar önemli. Denemekten vazgeçmeyin, etraftakiler size sürekli iyi davranmaz yapamazsın demelerini umursamayın.

Nadir Güllü-Karaköy Güllüoğlu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazsınız önce bunu bilelim. Siz ne iş yaparsanız yapın yokuşu çıkarken terlemeyen inerken gözyaşı döker. İşinin önünde eğilmeyen başkasının önünde eğilir. Okulunuzu da bitirseniz iş insanı da olsanız kimseye para kazandıramıyorsanız, gittiğiniz yerde o firmayı kâra geçiremezseniz kimse sizi çalıştırmaz. Dünyanın en iyi ürününü de yapsanız ürünü satamadıktan sonra bir işe yaramaz yani önemli olan ürünü satabilmek. Işletmeler kâr için yapılır, pazarlama olmadan kâr olmaz, tanıtım ve reklam olmadan da pazarlama olmaz, iyi üretim olmadan da tanıtım ve reklam olmaz.

İşletmede 11s 1y kuralı vardır. Ne iş yaparsanız yapın mesleğiniz ne olursa olsun bu kurala göre iş yapacaksınız. İlk olarak mesleğe saygı duyacaksınız, mesleği seveceksiniz. Sadakat, kimsenin yaptığı işte gözünüz olmayacak. Kendi işinize odaklanın nasıl daha iyi bir şeyler yapabilirim diye düşünün. Ardından samimi olacağız. Bizim meslekte sinirli adam olmamalı, kullanılan keskin araçlar çevredekilere ani bir sinirle zarar verebilir.

Muhammet Nezif Emek / Çiğköftem CEO’su Başarılı yöneticinin başarılı kariyer yolculuğunun iki temel unsuru olduğuna inanıyorum. Bunlar iletişim ve sabırdır. Sosyal medyadaki giderek kısalan videolardan dolayı sabrımız giderek azalmış durumda. Planlanmış bir yolculukta önemli bir unsur olarak sabrı, iletişimi ise ihtiyacımız olan temel argüman olarak önümüze koyarsak başarırız. Bu ikisine sahip olmak başlangıç için yeterli devam edebilmek içinse çok çalışmak gerekli. Çok çalışmak derken yapılması gereken sürede yapılacak işin hakkını vermekten bahsediyorum. Bu da sistematik çalışarak mümkün. Hayatımızın herhangi bir alanında sistematik olmak zorundayız. Maksimum analitik yönde konuların neden sonuç ilişkisini çok iyi bir şekilde kurmamız gerekiyor. Sonuç odaklı olmalıyız. Yani bir yere başlarken varacağımız noktayı önceden planlamalıyız ve giderken olası sapmaların etkilerini analiz etmeli ve olabilecek şeyleri değiştirebilmeliyiz.

Çoklu görev, anlayış bir tanedir ama yanında birden çok işe birden çok konuyu da gözlemleyebilmeliyiz. Bunları yaparken açık iletişime özen göstermeliyiz, şikayet odaklı değil de çözüm odaklı yaklaşmalıyız varsa bir sorun kendimizde de aramalıyız. Bu arada geri bildirimin mucizevi sırrını da unutmayalım. Sizden biri bir şey istediği zaman ona 3 şekilde karşılık verebilirsiniz. Ya söylediğini yaparsınız ya söylediğini yapmaya çalışırsınız ama yapamazsınız ya da söylediğini yapmazsınız. Bu konuda açık bir şekilde geri bildirim yapmaya özen gösterin. Vizyon tarafını da çok önemsiyorum. Vizyonunuzu doğru belirlememiz lazım. Vizyonu genişlettiğimiz sürece yol kısalır gidiş kolaylaşır ve vardığınız yer daha yüksek olur.

Gülnur Uluğ - Muratbey İletişim ve İş Geliştirme Direktörü Başımıza bir şey geldiğinde, neden bu benim başıma geldi diye sorgulamaya başlarız. Bunun sorumlusu biziz dışarıda aramayın, suçlu yok varsa biziz, kendimize bu konuda biraz hoşgörülü olalım tabiki insanız ama sorumluluk size ait.

Az önce de söylediğim gibi sorumluluk almak çok önemli. Başınıza ne gelmesinden korkuyorsunuz? Hepimizin korkuları var dillendiremediğimiz, dillendirebildiğimiz... Bunlar hayatımıza şekil veriyor. Mesela ıssız yerlerde yaşamaktan korkuyorsanız şehrin göbeğinde apartmanlarda yaşıyorsunuz, bunu seçerken aklınıza bile gelmiyor olabilir ama bu korku kararlarımızı etkiliyor ve korkularımız seçimlerimiz oluyor. Seçtiğiniz her şeyi bir düşünün, neden başka bir şeyi değil de bunun seçtiniz? Korkuları keşfetmek kendi içinize bir yolculuk demektir, üstünde çalışmak gerekir bu kolay bir şey değildir. Korkularınızı anlamaya çalışın. Başarmazsak ne olur? Başaramayınca baştan başlayacağız.

Nuri Develi- Develi Restoran yönetim Kurulu Üyesi Arkadaşlar fark yaratın, önemli olan buradaki konuşmacılardan hangisi sizi hatırlayacak, sosyal medyadan kim ekleyecek, kim mesaj atacak (direkt iş için değil, nasıl olduğunu sorarak başlayıp sohbeti ilerletebilmek önemli). Bunları yaparak fark edilen olursunuz. "Fark yaratmayan rekabet edemez, rekabet etmeyen ayakta kalamaz. Ayrıca ben en iyiyim dememek lazım, bunu söyleyerek rekabeti bırakmış olursun ve bu da kendini uçurumdan aşağı yuvarlamak olur.

Türkiye'de bir gelir eşitsizliği var arkadaşlar. Bu konuda şanslıyım, Türkiye şartlarında ekonomik durumu iyi olan birinin oğlu olarak dünyaya geldim. İşletmeci çocuğu olarak dünyaya gelmem gözümü kapayacağım anlamına gelmez. Biz haftanın belirli günleri garsonları topluyoruz, şöyle servis yapın vs diye. Garson bir yandan psikolog görevi üstlenir restoranda, aşçının gerginliğini kontrol edebilir; bir yandan da tiyatrocudur, hayatında ne yaşarsa yaşasın restorana geldiğinde size güler yüzle servis yapar. Bu yüzden mesleğe dışarıdan bakmamak lazım, içeriye girip onları anlamaya çalışmak lazım.

Tuğba Şimşek-Kızılay İçecek Ar-Ge ve Kalite Direktörü Meraklı olabilmek ve aldığı bir bilgiyi ileri taşıyabilmek ve geliştirmek önemli. Merak başta insanın içinden gelen bir şey ama bu merakı uyandırmak da yöneticinin görevi. Bunun dışında tek yönlü olmanın zarar getireceğini düşünüyorum, çok yönlülükten yanayım ve çok yönlü olmanın da zor olduğunu biliyorum. Aynı anda birçok şeyi yönetebilmek zor. Tabiki bir konuda kendinizi geliştirmek, profesyonelleştirmek ama farklı konularda da bilgi sahibi olmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.

Sürdürülebilirlik çok önemli. Örneğin bir pasta yaparken kullandığınız ham maddenin miktarı, pasta yaparken ürün atıklarının ne olacağını düşünmek, geri dönüşüm yapabilmek çok önemli.Hangi üniversitede hangi bölümü okursanız okuyun (hem sosyal bilimler hem mühendislik bilimleri hem de temel bilimler için söylüyorum) sürdürülebilirlik bakış açısını hem sosyal hem çevresel hem de ekonomik açıdan merkezimize almalıyız. En önemli tavsiyem budur.